Türkiye’de Bankacılık Pek Çok Alanda Küresel Ortalamalara Göre Büyüme Potansiyeli Taşıyor

Türkiye'de Bankacılık Pek Çok Alanda Küresel Ortalamalara Göre Büyüme Potansiyeli Taşıyor

Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi EY tarafından hazırlanan Küresel Bankacılık Görünümü 2017 Raporuna göre bankalar; önümüzdeki dönemde yeniden yapılanma, kontrol, korunma, optimizasyon ve büyüme olmak üzere 5 temel alanda gelişime odaklanacak.

EY Türkiye Danışmanlık adına Selim Elhadef konu ile ilgili şunları söyledi:
Türkiye’de bankacılığın pek çok alanda küresel ortalamalara göre büyüme potansiyeli taşıyor.

Türk bankacılık sistemine baktığımızda regülasyon etkisinin uzun süredir benzer ÅŸekilde öne çıktığını görüyoruz. Global bankacılık yeni dönem FinTech sisteminin oluÅŸturacağı etkilere ÅŸimdilik daha açık gibi gözüküyor; bu dalganın geliÅŸimini gözlemlediÄŸimizde Türkiye’ye biraz daha gecikme ile ulaÅŸacağını düşünebiliriz.

Global bankalar genel olarak sermaye ve aktif kalitesi baskısını daha çok hissederken, Türk bankalarının bu açılardan göreceli olarak daha rahat oldukları da söylenebilir. Ekonomik gelişmeler, finansal piyasaların derinleşmesi ve veri kalitesinin artması ile bankaların erişebileceği alanlar büyüyebilir ve yeni fırsatlar oluşabilir. Yeni teknolojik gelişmelerin etkin şekilde iş süreçlerine yerleştirilmesi de mevcut iş alanlarını kökten etkileyebilir. Bu açıdan bireysel bankacılık teknolojinin etkin uygulanmasına yönelik açılımlarla büyüyebilir. Yatırım bankacılığı Türk bankalarının küresel ortalamalara göre potansiyel taşıdığı bir alandır.

Bankaların önümüzdeki dönemde odaklanacağı 5 temel alan;

Yeniden yapılanma: Temel organizasyon yapısı ile birlikte birleÅŸme-satın alma stratejilerinin yeniden deÄŸerlendirilmesi, düzenlemeler ve piyasa baskıları karşısında karlı bir ÅŸekilde büyümek için yeni yollar bulunması gerekiyor. Rapora göre; banka yöneticilerinin yüzde 43’ü operasyonları sadeleÅŸtirmeyi veya yeniden yapılandırmayı bir öncelik olarak görürken, yüzde 39’u finansal teknoloji ÅŸirketleri ile iÅŸbirlikleri geliÅŸtirilmesi gerektiÄŸini düşünüyor, yüzde 24’ü ise diÄŸer finansal kuruluÅŸlarla ortaklıklar yapmayı planlıyor.

Kontrol: Finansal risk ve performans tekil olarak deÄŸerlendirilmeli, ölçümlenmeli ve raporlanmalı. Banka yöneticilerinin yüzde 66’sı düzenleme gereksinimleri ve raporlama standartlarını yerine getirmenin bir öncelik olduÄŸunu belirtirken; yüzde 57’si vergide bilgi raporlama yükümlülüklerinin yerine getirilmesinin, yüzde 54’ü ise risk yönetiminin geliÅŸtirilmesinin önem taşıdığına vurgu yapıyor.

Korunma: Siber saldırılar ve finansal suçlar gibi iÅŸ sürekliliÄŸine tehdit oluÅŸturan iç ve dış faktörler bir bütün olarak deÄŸerlendirilmeli. Katılımcıların yüzde 69’u itibar riskinin yönetimi, yüzde 64’ü siber güvenlik ve veri güvenliÄŸinin güçlendirilmesi ve yüzde 63’ü ise sermaye, likidite ve kaldıraç oranı yükümlülüklerinin yerine getirilmesinin öncelikler arasında yer aldığını belirtiyor.

Optimizasyon: Yeni iÅŸ modelleri ve teknolojiler, kar baskısının aşılmasında ve müşteri deneyiminin iyileÅŸtirilmesinde kullanılabilir. Katılımcıların yüzde 63’ü hizmet kanallarında dijitalleÅŸmenin önemine vurgu yaparken, yüzde 62’si stratejik verimliliÄŸin artırılması ve maliyetlerin azaltılması gerektiÄŸini belirtiyor, yüzde 56’sı ise verimlilik amaçlı olarak robotik süreç otomasyonu gibi yeni teknolojilere yatırım yapmanın önemli olduÄŸunu ifade ediyor.

Büyüme: Çalışana ve teknolojik altyapıya yatırım yapılması rekabet gücünün ve piyasa payının korunmasına yardımcı olabilir. Katılımcıların yüzde 63’ü iÅŸe alım ve yeteneÄŸin elde tutulmasının öncelikli olduÄŸunu söylerken, yüzde 60’ı müşteri ile birebir iletiÅŸimde kullanılan yeni teknolojilere yatırım yapmayı planlıyor, yüzde 40’ı ise yeni ürünler geliÅŸtirmeye odaklanacaklarını belirtiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir