2000 yılından sonra doğan Z nesli, sanal gerçeklik gözlüklerinin kullanıldığı internetin ultra hızlı ve olmazsa olmaz, olduğu zamanlarda büyümekte.

Teknoloji günümüzde kolaylık sağlarken diğer yandan çocuklar için tehlikeleri gizlemektedir. Bu sorunlarla karşılaşmamak için, anne, baba ve öğretmenler dijital eğitimli olmalıdır.

Anne ve babaların teknolojik becerilerini artırmaları önemli. Çocuklara, yeni teknolojilerin ne kadar çok tehdit taşıdığından habersiz kalıyoruz.

İstatistiklere göre anne ve babaların yarısının ebeveyn kontrolü programlarını bilmedikleri ortaya çıkıyor. Yani çocukların internette neler yaptıklarını, kimlerle iletişimde olduklarını aileleri bilmiyor. Çocukların yüzde 80’inden fazlası, interneti ergenlik dönemine girmeden kullanmaya başlar.

Aynı zamanda çocukların üçte birine internette cinsel haberler ulaşmıştır, altı çocuktan biri internette şiddete maruz kalmıştır. Biz çocuklara sokakta tanımadığı kişilerle konuşmamasını öğretiriz ama internette iletişimde nasıl yardım edileceğini bilmiyoruz.

İleri yaştaki öğretmenler nasıl ki teknolojilere ayak uydurmayı istemiyorsa, ders verme yöntemlerini değiştirmek istemiyorsa, çocuklar ile öğretmenler arasında iletişimde aynı oranda etkisiz kalıyor. Çağdaş nesil yani Z nesli, sanal alanda çok iyi bir konumda. Eğlenceleri de teknolojiler sayesinde çok farklı, dünyayı algılamaları da bambaşka. İşte bütün bu sebeplerden ötürü dersler başka yöntemlerle öğrencilere sunulmalı.

Televizyon ve bilgisayar karşısında uzun süre oturan çocuklarda hareketsizlik artar ve aktivite azalır. Ebeveyn çocukta fiziksel hareketliği artırmalıdır. Bu sadece bir spora kayıt olmakla sağlanmaz, günlük yaşamın bir parçası olacak. O kadar çok eğlence ve oyun var ki, illa zaman, enerji ve para gerektirmiyor. Büyükler bu dengeyi çocukları için sağlamalıdır.