Doğruluk Nedir Kısaca Tanımı

Doğruluk Nedir Kısaca Tanımı

Doğruluk Nedir Kısaca Tanımı

Doğruluk, insanın düşüncelerinde, sözlerinde, davranışlarında yalan hile ve sahtekarlıktan uzak olması, iyi, faydalı ve müspet düşünmesidir. Yalan, hile, sahtekarlık, aldatma, riyakarlık doğrulukla bağdaşmaz. İnsanın özünde, sözünde bir olmasıdır. İş ve meslek hayatında, ticaret ve sosyal hayatta vazgeçilmez niteliktir.
“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin” Ahzap suresi 70. Ayet.

Doğruluk: Peygamberlerin sıfatı, güzel ahlakın sembolü. Huzur ve mutluluğun, barış ve kardeşliğin kaynağıdır.

Münafıkın alameti üçtür: Yalan söyler, sözünde durmaz, emanete ihanet eder. (Hz. Muhammed S.A.V)
Hadis-i şerifte, “Sözünde durmamak münafıklık alametidir” buyuruldu.(İbni Neccar)

Doğruluk, toplumsal anlamda sırları, vazifeleri, makam ve konumları, emirleri, insanların can, mal, nesil, akıl, din hürriyeti emanetlerini riayete duyarlı olmak anlamlarını taşır. Doğru söz de doğru olmanın bir gereğidir. Doğru sözlü olmayan insanların oluşturduğu bir toplum da yalancılık sonucu oluşan iftiralar, haksızlıklar, bölünmeler gibi toplumsal kaosa neden olan olaylar olacaktır.

Doğruluk insanda şu hallerde bulunur:
1- Niyet ve düşüncede
2- Söz ve konuşmada
3- İş ve davranışta
“Ya olduğun gibi ol yada göründüğün gibi ol” Mevlana

İslâm ahlakının başka bir önemli prensibi de iyilik ve doğruluktur. İslâm ahlâkına göre iyilik ve doğruluk bir fikir ve düşünce değil, doğru ve iyi olan fiilleri bizzat yapmak ve kötü fiilleri yapmamaktır: “Allah şüphesiz adaleti, iyilik yapmayı ve yakınlara bakmayı emreder; hayasızlığı, fenalığı ve haddi aşmayı yasak eder. Tutasınız diye size öğüt verir”

Bütün ibadetlerin kendileri bizatihi iyilik ve doğruluktur; insanların şuuruna iyi ve doğruyu nakşetmek, onların güzel fiiller işlemelerine itici güçlerdir.

Doğruluk, insanın inancında, özünde, sözünde, niyetinde, sözleşmelerinde, ticaretinde kısaca bütün fiil ve davranışlarında doğru dürüst olma, hakkı gözetme, adil ve samimi olma halidir. Hile, yalan, batıl, iki yüzlülük, riya ve sahtekârlık doğrulukla bağdaşmaz. Doğruluk kavramı Kur’ân ve Sünnette “sıdk, ihlas, istikamet ve hak” kavramları ile ifade edilmiştir.

Kötü bir ahlâki davranış yaptığımız zaman, suçluluk hissi veya vicdan azabı duyarız, iyi ve doğru bir hareket ise bize vicdan huzuru ve sevinç verir.

Vicdan, insanı hayvandan ayıran, belli norm ve değerlere sahip kılan, kendisi ve diğer insanların hakkına riayet etmesini sağlayan, fiil ve davranışlarını beşeri planda hür iradesiyle gerçekleştirmesini temin eden bir olgunluk derecesidir. Vicdanlı kişi denildiğinde de başkalarının halini anlayabilen, kendisini onların yerine koyarak empati yoluyla hem kendisine, hem de diğer insanlara sevgi ve şefkatle bakabilen bir şahsiyet kastedilmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir