Çocuklarınızı Aptal Televizyon Programlarıyla Başbaşa Bırakmayın

Çocuklarınızı Aptal Televizyon Programlarıyla Başbaşa Bırakmayın

Anneler ve babalar tehlikenin farkında değil. Uzmanlar 0 ila 2 yaş aralığında çocukların hayatında televizyonun asla olmaması gerektiğini, 2 yaşından sonra ise televizyonda sadece eğitici programlar varsa televizyon seyretmelerine izin verilmesi gerektiğini ve çocukların gereksiz yere televizyon izlemesine izin verilmemesi gerektiğini vurguluyor.

Aileler bu uyarıları umursamadığı takdirde uzun süreli televizyon izleyen çocuklarda gelişim geriliği sıklıkla görülüyor.

Araştırmalar, televizyona maruz kalan 12 ila 36 aylık çocukların hafıza, dikkat ve odaklanma becerisi bakımından televizyon izlemeyen çocuklara göre dezavantajlı olduğunu kanıtlıyor. Çocuğun televizyon izlemek yerine, farklı oyunları keşfetmesinin sağlanması öneriliyor.

8 ila 16 aylık dönemde bir bebeğin televizyon seyrettiği her saat başına, 3 yaşında ulaşacağı dil becerisinin 6 ila 8 kelime daha gerisinde kalıyor.

Çocuklar, çizgi film seyrederken görüntünün 3 saniyede bir değişmesi halinde dikkatlerini ekrana verebiliyorlar. Bu hızın gerçek hayatla örtüşmemesi nedeniyle çocukta adaptasyon sorunu ortaya çıkabiliyor. Okul çağına gelindiğinde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ortaya çıkıyor.

Çocuklar televizyonda akan hayatla gerçek hayatın günlük ritmini bağdaştıramıyor. Okula başlayan bu çocuklar ders dinleyemiyor. Normal bir ilişki kurmak istediklerinde başarısız oluyor. Her şeyden çok çabuk sıkılıyorlar. Çünkü televizyonda çok hızlı geçen, sınırsız bir içerik var. Gerçek hayat daha yavaş, her zaman eğlenceli değil. Gerçek hayatta doğaüstü alternatifler yok. Bunlar göz önünde tutulmayınca çocuğun kendi içine dönmesi söz konusu oluyor. İnsanlarla ilişkilerini koparıp sadece teknoloji ile ilişki kurabilir hale gelmeye başlıyor.

Televizyon beynin gelişim mekanizmasına aykırı prensiplerle çalışıyor. İki boyutlu bir çizim ile üç boyutlu gerçek bir nesne arasındaki farkı bebekler ekrandan öğrenemiyor. Hatta bebekler, televizyon ekranında gördüklerini ayrı ayrı figürler olarak değil, bir bütün olarak algılıyorlar. Figürleri takip edip izlemek yerine, ekranın tamamına adeta hipnotik bir etkiyle bakıyorlar.

Ayrıca gerçek ve fanteziyi ayıracak yaşta olmayan çocuklar çizgi film karakterleri tarafından sergilenen şiddeti izleyerek ileride saldırganlığa yönelebiliyor. Televizyonla erken yaşta tanışan çocuklar kitap okuma alışkanlığını kazanamıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir