Küresel Soğuma 2025 Yılına Kadar Sürecek Türkiye Buğday Kıtlığına Karşı Yatırım Yapmak Zorunda

Küresel Soğuma 2025 Yılına Kadar Sürecek Türkiye Buğday Kıtlığına Karşı Yatırım Yapmak Zorunda

Küresel Soğuma 2025 Yılına Kadar Sürecek Türkiye Buğday Kıtlığına Karşı Yatırım Yapmak Zorunda

İklim bilimleri uzmanı Prof. Dr. Doğan Yaşar şunları ifade ediyor; “iklim krizi yoktur, iklimin neden olduğu krizler vardır. Kuraklık demek soğukluk demektir.

1990’lı yıllarda küresel ısınma şiddetini artıracak, fırtınalar, kasırgalar, yağmurlar şiddetini artıracaktır dedik, bunlarda bir anormallik yok. 2008’lerde kuraklık gelecek demiştik 2008’lerde buğday fiyatları dörde-beşe katlanmıştı petrol fiyatları fırlamıştı ama o zaman asıl kuraklığın 2020’den sonra oluşacağını belirtmiştim. İklimlerde rastgelelik yoktur önceden bu döngüler bellidir. 2003 yılından beri uyarmıştım, defalarca anlatmıştım. Eğer gerekli tedbirleri alırsak biz tarımdan 2020’den sonra tüm cari açığımızı kapatabiliriz demiştim. Tarım her zaman dünyanın bir numaralı endüstrisidir. Tarımdaki en küçük bir düşüş herşeyi perişan eder.

Mart ayındaki soğuma kuraklığın nedenidir. Çünkü soğuğunca yağmur yağmaz, ısınma demek yağmur demektir. Rusya böyle olunca hemen tahıl ihracatına kota koyuyor. Türkiye yıllar önce bazı şeyleri yapması gerekiyordu. Özellikle vahşi sulama ile hem topraklarımızı kaybediyoruz hem de erozyona neden oluyoruz ve suyu heba ediyoruz. Küçük Menderes’te şunu öneririm; bir süreliğine bu alanda kuru tarım yapılmalıdır. Trakya’da bütün fabrikalar yer altı suları çekip Ergene’ye bırakıyor o nehrin yoğunluğu normalin çok üzerinde. Suda ticari sır olmaz, kaç metre derine indinklerini bilmemiz lazım. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde böyle yapamazsınız.

Şimdi ciddi bir kurak dönem geliyor buna mini buzul dönemi diyoruz. Bu dönem tıpkı 1000’li yıllardaki gibi, haçlı şavaşlarının başlangıcında olduğu gibi buzullar Orta Avrupaya kadar gelecektir, bütün Kuzey Avrupa buz altında kalacaktır. İklimler hep değişir önemli olan iklimler değişince nasıl hareket edeceğimizi belirlememiz gerekir. Örneğin Ege denizi muhteşem bir balık çiftlikleri kasabası olabilir. Soğuma başlayınca Avrupa’da hayvancılık azalacak, protein açığı ortaya çıkacak, biz bunu Ege denizinden karşılayabiliriz. Devlet bir alan belirler, yatırımcılar gelip ben balık çiftliği kurmak istiyorum der bu şekilde olur.

Konya ovası ve Güneydoğu Anadolu Türkiye’nin buğday ihtiyacının yüzde 55’ini karşılar. Şu anda üretimlerde ciddi miktarda bir düşüş var. Mecburen buğday ithalatı yapmak zorunda kalıyoruz. Küresel ısınma sendromuna yakalanmışız.

Biz bu kuraklığın sertini 2022, 2023 ve 2024 yıllarında göreceğiz ve hiç hazırlıklı değiliz” diyor ayrıca Dr. Yaşar küresel soğumanın başladığını 2022, 2023 ve 2024 yıllarında mini soğumaya gireceğimizi ve hatta bu dönemde İstanbul Boğazı’nın donabileceğini bu sayede Boğazdan karşıya yürüyerek bile geçilebileceğini, böyle bir durumun en son 1929 yılında olduğunu belirtmişti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir