2016 yılında Ermenistan’a Amerika AB İsviçre ve Çin 45 Milyon Dolar Yardım Yaptı

2016 yılında Ermenistan'a Amerika AB İsviçre ve Çin 45 Milyon Dolar Yardım Yaptı

Ermenistan’dan yapılan açıklamada 2016 yılında insani yardım adı altında Ermenistan’a gönderilen yardımların yüzde 24,2’si AB’den, yüzde 21’i Amerika’dan, yüzde 16,9’u İsviçre’den, yüzde 14,2’si Çin’den geldi.

Bu ülkeler Ermenistan’a 45 milyon 630 bin dolar değerinde 7 milyon 631 bin 200 ton mal günderdi.

Gönderilen malların yüzde 51,7’si kimya sanayi ürünleri, yüzde 14,3’ü tekstil ürünü, yüzde 7,3’ü makine, teçhizat ve mekanizmalar gibi çeşitli sanayi ürünleri, yüzde 5,8’i alet ve cihazlar, yüzde 13,8’i diğer ürünler olduğu belirtildi.

Atatürk’ün Sözde Ermeni Soykırımı Hakkında Söyledikleri (Nutuk):
“İtilâf Devletleri, işgal bölgelerindeki düşman kuvvetlerine karşı Kuvayi Milliye’nin kurduğu cepheleri bozdurmayı, açtığı savaşları ve giriştiği hareketleri durdurmayı İstanbul Hükümetinin başaramayacağını iyice anladıkları için, Yunanlılara ve İtilâf Devletlerine yapılan saldırının önlenememiş ve aslı olmayan Ermeni kırımına son verilmemiş olduğu gibi uydurma nedenlerle İstanbul’u da mı işgal etmek düşüncesinde idiler?!

Sonraki olaylar, bu son görüşün doğru olduğunu göstermiştir sanırım.

Kuşku edilmemek gerekirdi ki, Ermeni kırımı üzerine söylenen sözler gerçeğe uygun değildi. Tam tersine, güney bölgelerinde yabancı kuvvetlerce silahlandırılan Ermeniler, koruyucularından yüz bularak bulundukları yerlerdeki Müslümanlara saldırmakta idiler. Öç alma düşüncesiyle her yerde acımaksızın öldürme ve yok etme yolunu tutmakta idiler. Maraş’taki o acıklı olay, bu yüzden meydana gelmişti. Yabancı kuvvetlerle birleşen Ermeniler, top ve ağır makineli tüfeklerle Maraş gibi eski bir Müslüman şehrini yerle bir etmişlerdi. Binlerce güçsüz ve günahsız ana ve çocukları ezip yok etmişlerdi. Tarihte bir benzeri görülmemiş olan bu vahşeti yapanlar Ermenilerdi. Müslümanlar ancak namuslarını ve hayatlarını korumak kaygısıyla karşı koymuşlar ve savunmada bulunmuşlardı. 20 gün süren Maraş kırımında Müslümanlarla birlikte kentte kalan Amerikalıların, bu olay üzerine İstanbul’daki temsilciliklerine çektikleri telgraf, bu acıklı olayı yaratanları, yalanlanamaz bir biçimde belirlemekte idi.

Adana ili içindeki Müslümanlar, tepeden tırnağa kadar silahlandırılan Ermenilerin süngü baskısı altında, her dakika ölüm tehlikesi ile karşı karşıya idiler. Canını ve bağımsızlığını korumaktan başka bir şey istemeyen Müslümanlara karşı uygulanan bu zulüm ve yok etme siyasası, uygar insanlığın dikkatini, acıma duygularını çekecek nitelikte iken, olayların tam tersini ileri sürmek ve bundan vazgeçilmesini istemek gibi bir öneriye nasıl güvenilebilirdi?

Gerçek şu idi ki, ulusumuz hiçbir yerde, hiçbir yabancıya nedensiz saldırmıyordu.”

Ermenistan sömürgeci ülkeler tarafından akıl dışı yalanlarla kullanılıyor. Bahsettikleri katliamın yapılması için en az 250 bin asker gerekli. Osmanlı Devleti’nin o dönem ki hali zaten ortada, böyle bir durum olamaz. Yine ortaya atılan yalanlar gerçek olsa mezarlıklar cesetler olurdu. Hitler bile 30 yıl sonraki teknoloji ile cesetleri gizleyemedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir