Bilim Dünyasının En Büyük Dehası Nikola Tesla Kimdir

Bilim Dünyasının En Büyük Dehası Nikola Tesla Kimdir

Nikola Tesla 1856 yılında Hırvatistan’da doğdu. Gratz’daki Bilim Enstitüsü’nde 4 yıl Matematik, Fizik ve Mekanik okudu.

Çok iyi bir hafızası olan Tesla 6 farklı lisanı çok rahat konuşabiliyordu.

Adı pek bilinmese de çok önemli bilimsel gelişmelere imza atmıştır.

Nikola Tesla, bir takım çevrelerce bilim dünyasından adeta silinmeye çalışılan isimdir. Dünya ne yazık ki Tesla gibi dehaları mali açıdan ödüllendirmedi. Parayı götürenler genelde orijinal fikirleri alıp bu fikirleri üretime dönüştürüp satanlar oldu.

Tesla’nın uzmanlaştığı alan Elektriktir.

Tesla 1884 yılında Amerika’da Thomas Edison’un yanında çalışmaya başladı.

I.Dünya Savaşı’nda Amerika, Alman denizaltılarını tespit edecek bir sistem geliştirme çabasına girmişti ve bunun için Edison’dan yardım istedi. Tesla’nın bu konudaki önerisi günümüzde Radar adı verilen enerji dalgalarını kullanmak oldu ancak Edison, Tesla’nın bu önerisini saçma bularak reddettiği için Dünya, radarın icadını 25 yıl beklemek zorunda kaldı.

Edison akkor telli ampulü yeni icat etmişti ve elektriğin aktarılması konusunda bir sistem geliştirmeye çalışıyordu ama sistem çok sorun çıkarıyordu.

Bu sistemdeki sorunları çözmesi karşılığında Edison, Tesla’ya büyük bir maddi ödül vereceğini açıkladı. Tesla milyonlarca dolarlık masraftan kurtaracak sistemdeki aksaklıkları çözdü ancak Edison ona vaadettiği ödülü vermedi.(Edison için mucitlerin icatlarını çalan bir sahtekar olduğu iddia edilir)

Tesla, kendisine kazık atan Edison’un bu durumu üzerine Edison’un laboratuarındaki görevinden istifa etti. Edison, sözünden dönmekle kalmadı bir de Tesla’nın bundan sonraki bilimsel kariyerini kötülemeye, onu aşağılamaya başladı. Bugün Tesla’nın bu kadar az bilinen bir isim olmasının altında Edison’un bu çabalarının büyük payı vardır.

Tesla, Edison hakkında şunları ifade etti; Edison, samanlıkta kayıp bir iğneyi bulmak zorunda olsa bir balarısı çalışkanlığı ile tüm samanların altına tek tek bakarak iğneyi bulmaya çalışır. Ben bilimsel çalışmalarında buna sık sık şahit olurdum. Oysa biraz teorik çalışma, biraz da hesaplama yapsa, harcadığı vakit ve emeğin yüzde 90’ından tasarruf edebilirdi.

Tesla elektriğin taşınması için Edison’a göre çok daha iyi bir sistem geliştirdi. Sistemde DC yerine alternatif akım(AC) kullandı. Tesla’nın geliştirdiği transformatörler vasıtasıyla elektriği ince kablolar üzerinden uzak mesafelere kayıpsız taşımak mümkündü artık. Edison’un DC temeline dayanan aktarım sisteminde her bir mil kare için büyük bir elektrik santrali kurmak ve çok kalın kablolar kullanmak gerekiyordu.

Tesla bundan sonra elektrikle çalışan motorlar yapmaya başladı. 19. Yüzyıl’ın sonlarında hiçbir bilim adamı, AC kullanan motorların gerçek olabileceğine ihtimal vermiyordu. Tesla böyle düşünenleri yanıltarak ilk AC elektrik motorunu icat etti.

Tesla daha dünya fluoresan ampulle tanışmadan 40 yıl önce kendi laboratuarını fluoresan ampullerle aydınlatıyordu. Çeşitli dünya fuarlarında ve sergilerde cam tüpleri alıp ünlü bilim adamlarının adını oluşturan neon ampuller yapıyordu.

Tesla dünyanın ilk hidroelektrik santralinin mucididir. Niagara Şelalesi’nin üzerinde kurulu olan ilk hidroelektrik santral, Tesla’nın eseridir.

Otomobillerde kullanılan ilk hızölçeri Tesla icat etti.

Tesla’nın AC konusundaki başarıları George Westinghouse adındaki bir girişimcinin dikkatini çekti ve Tesla ile bir sözleşme imzaladı. Sözleşmeye göre, Westinghouse, sattığı her bir kilovat AC elektrik için Tesla’ya 2,50 Dolar verecekti. Ancak Edison da DC sistemi için büyük yatırımlar yapmıştı. Tesla’nın AC sistemini yerden yere vurarak kötülemeye çalıştı. AC’nin DC’ye oranla çok tehlikeli olduğunu iddia ediyordu. Tesla bu karalama kampanyasına karşı kendi pazarlama kampanyasını başlattı. 1893’te 21 milyon kişinin ziyaret ettiği Chicago’da düzenlenen Dünya Fuarı’nda AC’nin ne kadar güvenli olduğunu göstermek için vücudundan geçirdiği elektrikle çok sayıda ampul yaktı. Daha sonra kendi adını verdiği bobinleri kullanarak şimşek oluşturup bunları izleyicilerin üzerine fırlattı.

Tesla’nın en büyük amacı insanlara ucuz AC elektrik verebilmekti. Dünyanın ilk milyarderi olmaktansa patentleri karşılığında kendisine ödenen 216 bin 600 dolar’a razı oldu.

1898 yılında, Madison Square Garden’da hazır bulunan izleyicilere, ilk uzaktan kumandalı tekneyi tanıştırdı.

Tesla halka ucuzdan da öte bedava elektrik enerjisi temin etme hayalleri kurmaya başlamıştı. 1900’de yatırımcı J.P. Morgan’ın 150 bin dolarlık mali desteğiyle Long Island’da Kablosuz Yayın Sistemini kurdu. Bu yayın kulesi dünyanın ilk telefon ve telgraf hizmeti verecek, aynı zamanda dünyaya resim, borsa haberleri ve hava durumu yayını yapacak bir tasarımdı. Morgan bunun gerçek anlamda bedava enerji olduğunu anlayınca desteğini çekti. Morgan’ın desteğini çekmesi Tesla’yı finansal sorunlar içine sürükledi. Kule, hurda fiyatına alacaklılara satıldı.

Dünya Tesla’nın deli olduğunu düşünmeye başlamıştı. O dönemde sesin, resimlerin ve elektriğin bu şekilde yayılması imkansız bir olaydı.

Ancak insanların bilmediği, Tesla’nın, Marconi’nin radyoyu icat ettim diye ortaya çıkmasından 10 yıl önce radyonun temel çalışma prensiplerini ortaya koymuş olmasıydı.

1943 yılında yani Tesla’nın öldüğü yıl Amerika Yüksek Mahkemesi Marconi’nin patentlerini Tesla’nın bu konuda daha önce gerçekleştirdiği çalışmalar nedeniyle iptal etti. Fakat bu konu hasır altı edildi ve hiçbir zaman gündeme getirilmedi. Halen pek çok başvuru kaynağında Marconi radyonun mucidi olarak gösterilirken Tesla’nın adından hiç bahsedilmez.(Üstelik Marconi’nin radyosu sadece sinyal yayabiliyordu, sesi iletemiyordu).

Tesla uzak birtakım yıldızlardan sinyaller almıştı ama o yıllarda uzay hakkında pek az şey biliniyordu.

Manhattan’daki laboratuarında çalışmalarını sürdüren Tesla, dünyayı, radyolardaki istasyon arama düğmesine benzer dev bir ayar düğmesi haline getirmeyi başarmıştı. Ayrıca yeryüzü ile aynı frekansta titreşim üretmeye yarayacak, buhar gücü ile işleyen bir titreşim cihazı yapmıştı. Yakın çevredeki bütün apartmanları sarsan şiddetli bir deprem meydana getirdi. Binalar zangır zangır sarsıldı, camlar kırıldı, boya ve sıvalar duvarlardan döküldü. Tesla’nın hesaplarına göre aynı sistemle Empire State binasını yok etmek hatta dünyayı ortasından ikiye ayırmak da pekala mümkündü. Tesla, bilim dünyasının rezonans frekanslarını hesaplamadan 60 yıl önce bu işi yapmıştı.

1899’da Colorado Springs’teki laboratuarında buna benzer bir girişimde bulundu. Dünyanın bir ucundan diğer ucuna gidip sonra da kaynağına geri dönecek enerji dalgaları gönderdi. Dalgalar geri geldiğinde bu dalgalara bir miktar elektrik daha yükleyerek bir daha gönderdi. Sonuçta insan elinden çıkan en büyük şimşek oluşturuldu.

Tesla’nın deney sonucunda elde ettiği 40 metrelik dev bir şimşekti. Bu rekor halen kırılamamıştır. Şimşeğin gürültüsü 35 kilometre mesafeden duyuldu. Laboratuvarın etrafındaki alan garip bir mavi ışıkla kaplandı ama bütün bunlar Tesla’nın esas gösterisi öncesinde yaptığı ısınma çalışmaları gibiydi.

Nicola Tesla, 8 Ocak 1943 tarihinde 86 yaşındayken ölü bulundu. Ölmeden önce teleforce silahı adını verdiği bir çalışma yürütmekte olan Tesla’nın bütün dokümanlarına FBI ve Amerika hükümeti tarafından el konuldu.

Ömrü boyunca sadece 800 icadın patentini alabildi. Hayatının son 30 senesinde pek az patent alabildi. Maddi sıkıntılar geçirdiği için pek çok çalışmasını test edemedi.

Edison’un nasıl bir ruh halinde olduğunu gösteren video’da zavallı fil, 4 Ocak 1903 tarihinde, Edison’un gözetiminde alternatif akımın tehlikelerini halka göstermek adına vücuduna bir AC kaynağından 6600 volt elektrik verilerek 1500 kişinin önünde öldürüldü. Edison, filin infazını baştan sona filme alarak Tesla’nın icadını kötülemek için kullandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir