Okul Sendromu Nedir Ailelere Öneriler

Okul Sendromu Nedir Ailelere Öneriler
Okul Sendromu Nedir Ailelere Öneriler

Anne ve babanın okula verdiği önem ve buna bağlı olarak geliştirdiği tutum kadar, çocuğa sunduğu olanaklar da büyük önem taşır. Okul öncesi evrede çocuğun okulöncesi eğitim kurumuna gönderilmiş olması, erken gelişim yıllarından itibaren ona kitap okunması, tiyatro, sinema, konser, resim galerisi ve müzeye götürülerek bunlar hakkında tartışılması okula hazırlık adına çocuğa sunulan olanaklardır.

Okulda çocuk, ilgi duymadığı, merak etmediği, kendi gelişme aşamasına uymayan içerikleri öğrenmek zorunda kalır. Ondan kendi bilgi yapısına başvurarak yorumlayamadığı önceki bilgileriyle bağlantıya getiremediği ve bu yüzden kendisine anlamsız gelen ve ilgisini çekmeyen içerikleri öğrenmesi beklenir. Onun bilgi yapısına, gelişim aşamasına, doğal meraklarına önem verilmez. Dikkatinin başka şeylere kayması, arkadaşlarıyla konuşmaktan kendini alamaması ve hayale dalması yüzünden çocuk okulda haylaz damgasını yer.

Öğretmen, çocuğun gelişim düzeyine uygun bir öğrenme ve öğretme ortamı hazırladığında, bilgiyi onun ilgisini çekecek, ihtiyacını karşılayacak onun düzeyine uygun bir şekilde sunabildiğinde okula uyum kolaylaşır ve çocuk için okul bir anlam taşır.

Çocuklar okula yeni başladığında ya da üst sınıfta uzun süreli ısrarla okula gitmek istemiyorsa okul sendromu yaşıyorlar demektir.

Bir çocuk için okul, daha önce hemen hemen hiçbirini tanımadığı çok sayıda çocukla karşılaşma zorunluluğuyla, uyulması gereken kurallarıyla ve başarılması gereken öğrenim görevleriyle dolu yepyeni bir sosyal çevredir. Okulun amaçlarından biri çocuğa dönüktür.

Günümüzde, okulda yapılan herşey çocukları yanıt merkezli kişiler haline getirme eğilimlidir. Çünkü okullarda doğru yanıtlara önem verilir. Oysa; yanıt avcılığından önce çocukların düşünmelerini sağlamamız gerekir.

İlkokula yeni başlayan çocuğun ilk gün gözyaşları epey yaygındır. Dönemin başladığı gün velileri tarafından ilk kez sınıflarına götürüldüklerinde her zaman ağlayan birkaç çocuk olur. Bu, kaygılanmayı gerektirmeyen, son derece normal bir tepkidir. Okulun ilk günü çocuğun ana babadan ayrılırken güçlük çekmesiyle, daha sonraki psikolojik ve eğitimsel gelişimi arasında bir ilişki yoktur.

Ailelere Öneriler

Birlikte evden çıktığınızda, çocuğunuza karşı sakin görünün, gerginlikten uzak ve mutlu görünmeye çalışın. Araştırmalar, beş ilkokul çocuğundan dördününü okulun ilk günü sınıfta gerginlik yaşadığını göstermektedir.

Çocuğunuz onu bıraktığınız anda tedirgin görünmeye başlarsa, kendini iyi hissedeceğini, her şeyin yolunda gideceğini ona anımsatın. Diğer çocukların dostça davranacaklarını, öğretmenin onun kendi sınıfında olmasını sabırsızlıkla beklediğini söyleyin ve okul biter bitmez onu almaya geleceğinizi ya da servis aracına bindireceğinizi özellikle belirtin. Endişesini, sıkıntısını artıracağı için kaygılandığınızı ve üzüldüğünüzü belli etmemeye çalışın.

Kuşkusuz anaokulu deneyimi olan çocuklar tüm bu aşamaları daha kolay aşacaklardır. Özellikle aşırı koruyucu ailelerde büyüyen tek çocukla, okulöncesi eğitimi görmemiş olan çocukların okula başlama dönemindeki uyum süreleri uzayabilir. Eve geldiğinde okulda yaşadıklarıyla ilgili onunla konuşun. Her okul dönüşü eğer isterse olan biten her şeyi size anlatmasına izin verin. Bu, çocuğunuzun okul yaşamına duyduğu ilgiyi pekiştirmek için en iyi yoldur ve okula karşı duyması gereken hevesin, öğrenme isteğinin gelişmesine yardımcı olur. Ne var ki, okul çıkışı hem fiziksel hem de duygusal olarak çok yorgun olabileceğini ve tüm ayrıntıları hemen anlatmayı istemeyebileceğini aklınızdan çıkarmayın. Sabırlı olun, onu eve götürün, içecek ve yiyecek bir şeyler verin ve sonra kendi istediği zaman gününü size anlatmasına izin verin.

Bir sonraki gün için çocuğun giysileriyle, çantasının önceden hazırlanmış olması, ertesi sabahın telaşlı geçmesini önler. Çocuk birkaç hafta içinde bu düzene yavaş yavaş uyum sağlayacaktır; ve zamanla, sabahları onu okula hazırlarken daha az zaman harcadığınızı fark edeceksiniz. Yeterince erken yattığı (uyandığında yorgun olmaması için) ve erkenden uyandığı sürece sabah hazırlıkları gerginlikten uzak olacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir