Kaygı İle Başetme Yöntemleri Yolları

Kaygı İle Başetme Yöntemleri Yolları

Kaygı İle Başetme Yöntemleri Yolları

Kaygı, bilinmezle karşı karşıya kalındığında, gerçek veya algılanmış tehditlerle yüz yüze olunca ortaya çıkar.

Kaygının psikolojik(endişe, tedirginlik) ve bedensel(terli avuçlar, kuru ağız, vb.) etkileri sıkıntı vericidir ancak beynin ve bedenin kaygıya verdiği tepki, evrimsel anlamda önemlidir.

Kaygı hayatın bir parçası ve vücudun, beynin strese verdiği sağlıklı bir tepkidir.

Özanlayış ve farkındalık çalışmaları denenerek ve yoga yaparak psikolojik yönden kaygı ile baş edilir.

Gerçek bir tehlike karşısında kaygılı olmak sağlıklı ve normal bir durumdur. Okul, iş, borçlar, faturalar ve sağlıkla ilgili kaygıların hepsi gerçektir ve insanı etkileyebilir. Kaygı, gündelik yaşamın önüne geçmeye başladığı zaman sağlıksız ve olumsuz Kaygı bozukluğuna dönüşür. Kaygılarını tetikleyecek bir durum olmasa bile bu sıkıntı yaşanabilir.

İsveçli Michaela Pascoe ve Amerikalı Isabelle Bauer 2015 yılında yoganın stres ve duygu durumu üzerindeki etkileriyle ilgili yaptığı meta-analizde, yoganın duyguları olumlu bir şekilde etkilediği görüldü. Araştırmacılar aynı zamanda yoganın tansiyon, kalp ritmi, kortizol ve sitokin (hücresel aracı görevi yapan ve bağışıklık tepkisini kontrol eden lenf hücreleri tarafından salgılanan protein) üzerindeki değişiklerle ilişkisi olduğunu belirttiler.

Bireyler gündelik yaşamı engelleyen aşırı kaygı ve gerginlik yaşarlar. Aşırı kaygı 6 ay ve üzeri sürebilir. Gündelik kaygılar para, iş performansı ve güvenliği gibi konulara dayanır. Ayrıca kaygı bozukluğu uyku problemleri, sinirlilik, kaslarda gerginlik, odaklanmada güçlük, yorgunluk veya huzursuzlukla ilintilidir.

Gündelik kaygının üstesinden gelebilmek için üç yol var:
Özanlayış kaygılı düşüncelerle ve duygularla baş etmenin önemli bir parçasıdır.

Acıyı soğukkanlılıkla görmezden gelmek yerine, kişi durup, kendine şu anda zorlanıyorum, şu anda kendimi nasıl rahatlatabilirim ve kendimle ilgilenebilirim, demelidir.

Zorlandığını düşündüğünde yaşadığın olayın güçlüğünü fark edip mola verin; yürüyüşe çıkın, çay ya da kahve için, sevginizi verebileceğiniz herhangi bir şeyi yapın.

Farkındalık merakla ve şefkatle içinizden yükselen ne varsa, onlarla kalmayı seçme çalışmasıdır.

Şu an olup biteni içsel ve fiziksel dünyada deneyimlediklerimizle birlikte olduğu gibi kabul edip, kucaklama çabasıdır farkındalık. Kaygılı duygu ve düşünceler yükselmeye başladığında, onların farkına varıp kabullenmeye başlayın. Herhangi bir şeyi düzeltmeye çalışmadan hangi duyguların ortaya çıktığını zihninize not edin.

Daha sonra kendinize şu soruyu sorun: Burada gerçek bir tehlike var mı? Eğer varsa kendinizi güvenli bir yere alın ama yoksa o anda size rahatsızlık veren duygular eninde sonunda kaybolacak. Kaygılı düşünce ve hisler uzaklaşana kadar nefesinizin doğal iniş ve çıkışına odaklanın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir