Türk Düşmanlığı Yapan Yabancı Ülkelere Girerken Başınıza Gelebilecek Kötü Durumlar ve Tavsiyeler

Türk ya da müslüman düşmanlığı ya da ırkçılığı yapan bazı ülkelere girerken çeşitli sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Örneğin Tayland gibi ülkelere…

Son yıllarda insanların sınır geçişlerinde durdurulup dijital cihazlarının arandığına dair bir takım rahatsız edici haberler geliyor.

Hükümetler, sınırları özellikle tehlikeli alanlar olarak görüyor ve buralarda aramalar yapabilmek için ülkelerinin geri kalanından daha fazla güç ve yetki kullanıyor. Görevliler gizliliğinizi umursamıyor.

Ziyaret ettiğiniz herhangi bir ülkedeki sınır görevlilerinin dijital cihazlarınızı aramalarına olanak tanıyan poliçeleri ve kanunları izlediğini varsaymak yanlış olmayacaktır.

Sınır görevlilerinin onlara uymazsanız, hayatınızı zorlaştırmaya yetecek güçleri var. Görevliler şunları yapabilir:

Eğer turist iseniz ülkeye girişinizi engelleyebilirler (fakat vatandaşsanız ya da kalıcı oturma izniniz varsa bunu yapamazlar);
Zamanınızın çok büyük bir kısmını harcayabilir, aktarmalı uçuşunuzu kaçırmanıza neden olabilir ve yolculuk/iş programınızı altüst edebilirler;
Dijital cihazlarınız da dahil olmak üzere, eşyalarınıza el koyabilirler.

Sonuçta bütün bunlar, özellikle de havalimanından bir an önce çıkmak istediğiniz uzun uluslararası uçuşların ardından gelince çok fazla stres yapıyor ama bu, gizlilik hakkınızdan çabucak feragat etmeniz gerektiği anlamına gelmiyor.

Varışınızda karşınıza ilk olarak sınır görevlisi çıkar ve ilk kontrol denen bir prosedür uygular. Her şey yolunda giderse size giriş izni verir, böylece oradaki işiniz biter ama bir şekilde şüpheli görünürseniz, görevli sizi ikinci kontrole gönderir. Dijital cihazlarınız da dahil olmak üzere eşyalarınızın arandığı yer burasıdır.

Bu sebeple, dijital aramalardan ya da başka herhangi bir aramadan kaçınmak istiyorsanız ikinci kontrolden sakınmak iyi bir tercih olur.

İkinci kontrole yönlendirilmenize yol açan bazı tetikleyici unsurlar şunlar:
İletişim kurmadaki güçlükler, belgelerdeki düzensizlikler, veri tabanı sinyalleri ya da kağıt belgeleriniz ve veri tabanı arasındaki uyuşmazlıklar (mesela tarihlerin farklı olması ya da vizede isminizin farklı şekilde yazılması).

Bu yüzden yolculuğa çıkmadan önce belgelerinizin doğru şekilde düzenlenmiş olduğundan emin olun. Dönüş bileti, otel rezervasyonu gibi sizden istenmesi mümkün olan ek belgeleri sınır görevlisine göstermek için hazırda bulundurun. Sınırdayken kibar, sakin ve kendinden emin görünün. Nereye, neden gittiğinizi, evinize ne zaman döneceğinizi vb soruları cevaplamaya hazır olun.

İkinci kontrole gönderilmek, illa ki cihazlarınızın aranacağı anlamına gelmiyor. Frankfurt’ta arama oranı yüzde 7 iken Paris Charles de Gaulle’de bu sayı yüzde 48 oranında. Her halükarda ikinci kontroldeki incelemenin sadece bir mülakattan ve fazladan bir belge kontrolünden ibaret olma olasılığı yüksek.

Çoğu ülkede sınır görevlilerine yalan söylemek bir suçtur. Bunu denemeye bile kalkışmasak daha iyi olur. Ayrıca, yalanınız ortaya çıkarsa cihazınızın aranma ihtimali bir hayli yükselecektir. Bununla beraber, şifrenizi unuttuğunuz için telefonu açamadığınız gibi bir yalan da pek zekice ya da özgün sayılmaz.

Eşyalarınızı inceleyen sınır görevlileriyle fiziksel münakaşaya girmek yapabileceğiniz en kötü şey olabilir. Bunlar eğitim almış insanlar ve yaptığınız şeyin sonuçlarından pek memnun kalmayabilirsiniz.

Sınır görevlilerinde, mobil cihazlardan hızlı ve etkili bir şekilde veri ayıklamaya yarayan özel ekipmanlar olabilir. Bunların en bilinen örnekleri Cellebrite tarafından geliştirilen, silinmiş belgeleri bile ayıklayabilen cihazlardır. Bu ekipman, bazı durumlarda kilitli cihazlardan bile veri ayıklayabilir.

Cellebrite yazılımının bir telefonun silinmiş geçmişini, kişilerini, mesajlarını ve dahasını gösterebildiği aklınızda bulunsun.

Parolalarınızı sadece sessiz kalma hakkını kullanarak az buçuk koruyabiliyorsunuz. Parmak izleri böyle değil. Bu yüzden sınır görevlilerinin parmak iziyle korunan bir cihazın kilidini açması, parolayla korunan bir cihazın kilidini açmasından daha kolay.

Parmak iziniz bir veritabanında kayıtlıysa düzmece bir örnek kullanarak cihazınızı açabilirler.

Böyle bir şey yaşamamak için yapabileceğiniz en iyi şey, işletim sisteminizdeki Tam Disk Şifreleme’yi (FDE) etkinleştirmek ve sınıra gelmeden cihazınızı kapatmaktır. Böylece cihazınızı açtığınızda, normalde ekranı açmak için parmak izi kullanıyor olsanız dahi parolanızı girmeniz gerekir. Zaten bu durum için olmasa bile FDE’yi kullanmak oldukça faydalıdır.

Aramaya tabi tutulan insanlar her şeyin belgesini çıkarmalı ve parolalarını değiştirmeli.

Eğer aramaya tabi tutulursanız bütün detayları not edin: Aramayı yapan kurumlar, görevlilerin adları ve rozet numaraları, yapmanızı istedikleri şeyler gibi detaylar önemlidir. Eğer herhangi bir eşyanıza el konulursa bir makbuz alın.

Bu durumdan sonra derhal sınır görevlilerine verdiğiniz parolaları değiştirin. İyi bir parola yöneticisi, güçlü ve rastgele şifreler oluşturarak ve bunları depolayarak işinizi büyük ölçüde kolaylaştırır.

İşvereninizin, iş cihazlarını sınır ötesine geçirmenize izin verip vermediğini ve yapılacak dijital aramaların olası sonuçlarını öğrenin. Şirket verilerinin kaybolmasıyla ya da veri sızdırılmasıyla sonuçlanabilecek bu gibi olaylarda hiçbir sorumluluk altında olmadığınızdan emin olun. Gerçekten ihtiyacınız yoksa iş cihazlarınızı işte bırakmayı düşünebilirsiniz.

Sadece iş cihazlarını değil, şahsi cihazları da taşımamayı düşünebilirsiniz. Üstünüzde hiçbir cihaz olmazsa ortada aranacak bir şey de olmaz. Ancak hiçbir cihaz bulundurmamak sınır görevlilerine oldukça şüpheli bir durum gibi gözükebilir. Bu durumda geçici cihazlar taşımak bir çözüm olacaktır.

Aynı şey verileriniz için de geçerli. Eğer gerçekten ihtiyacınız yoksa verilerinizi yanınızda taşımayın.

Yolculuk etmeden önce bütün verilerinizi yedekleyin. Bütün hizmet ve uygulamalar için güçlü parolalar kullanın ve sınırı geçmeden önce bütün hizmetlerden çıkış yapın. Cihazlarınızın işletim sistemini de iyi bir parolayla korunmanız gerektiğini söylemeye gerek bile yok. Üstelik bu önlemler, yolculuk sırasında yaşanacak bir hırsızlık durumunda size yardımcı olacaktır ve bu gibi hırsızlıkların yolculukta başınıza gelme ihtimali, evinizde otururken başınıza gelme ihtimalinden oldukça yüksektir.

İhtiyacınız olmayan ya da gittiğiniz yerde sorun çıkarabilecek tüm verileri silin. Dosyaları silerken bunların gerçekte diskten silinmediğini aklınızda tutarak verilerinizi güvenli bir şekilde silin.

Dizüstü bilgisayarlardaki verileri güvenli şekilde silmek oldukça kolay. Diski formatlamak (düşük seviye biçimlendirme uygulamanız gerekiyor) ya da bütün masaüstü işletim sistemleri için mevcut olan özel hizmetler dahil olmak üzere birçok seçeneğiniz var. Örneğin BleachBit dosyaları kalıcı olarak siliyor ve bunun yanında geçmişinizi, en son kullandığınız belgeleri, hatta küçük resimleri bile temizleyebiliyor (dosyalarınızın küçük önizlemeleri dosyalar silindikten sonra bile saklanabiliyor).

Mobil cihazlarda güvenli şekilde silme işlemi yapmak daha zor, ama mümkün: Tam Disk Şifreleme’yi etkinleştirin ve sonra da şifreleme anahtarlarını silin, böylelikle verilerin şifresi çözülemez hale gelecektir. Bu işlem iOS’da fabrika ayarlarına ve Chromebook’larda power wash işlevinde çalışmaktadır (Android cihazlarda bu işlev yok).

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir